16 Eylül 2011 Cuma

UMUDUNUN TÜKENDİĞİ YERDE, UMUDUM UMUDUN OLSUN.... !!

         Hayat acımasız.. Kalpsiz... Tek uğraşı, tek eğlencesi ; insanları dertler ile boğmak, çıkmaz sokaklara sokmak,sövmek, sövdürmek, isyan ettirmek, ağlatmak, kalp kırmak, can acıtmak...

        Bazen direk kendi yaşatır bunları size, bazen de bir insanı, bir nesneyi kullanır. Siz sanırsınız ki ''o'' beni bu hallere düşürdü. Oysa hayatın elinde ki piyondur sadece. Kendini küçük bir çocuk gibi gizleyip, hedef şaşırtır. Saklambaç oynamak kadar basittir kurgusu üstelik. Anlamazsınız, anlayamazsınız... Siz ''o''na yanarsınız, hayat ise  bunun keyfini yaşar.. Siz ''o''na söversiniz, isyan edersiniz, hayat ise bundan beslenip, tatlı tatlı son parçalarınızı yudumlar..
 
        Sıkıntılar, dertler, tasalar bitmez bu yüzden hayatınızda. Hep bir şeylerin savaşını verirsiniz, savrulup durursunuz oradan oraya.. Sonra bir bakarsınız yolunuzu kaybetmişsiniz.Korkarsınız, kurtulmak istersiniz önce.Sonra; nerede olduğunuzu bilmeden, kendinizi akışına bırakırsınız bir anda... Dertler bir ile kalmaz ki ! Geldi mi hepsi üst üste gelir.Yığılır dağ olur üzerinizde. Birini halletmeye çabalarsınız gene  de, tam bu sorunda çözüldü derken, hop bir bakmışsınız üç beş tane daha dert, tasa yollamış... İzin vermez nefes almanıza, hep boğmak, boğmaktır niyeti. Siz kendinize isyan etmeye başlarsınız bu sıralarda. Karabatak gibi keşkeleriniz olur, hatta bazen lanetler edersiniz aldığınız nefeslere...Kendinizi kapatırsınız dış dünyaya. Ne arkadaş, ne sevgili, ne dost,ne akraba dokunamaz kalbinize. İzin vermezsiniz, o ruh haliniz izin veremez. Tam gülecek bir şey bulduğunuzda, tam da huzurluyum dediğiniz o kısa zaman dilimlerinde, hepsini size bir bir hatırlatmaktan geri kalmaz. Boğazınızda düğüm düğüm kalan mutlulukla dönersiniz o dipsiz karanlıklara...

     Ama  her sabah doğan güneş, bir gün mutlaka sizin içinde doğacaktır, unutmayın..!! Dünya hali bu. Bir gün mutlaka son bulacaktır sorunlar, bulmak zorunda. Mutlulukların kalıcı olmadığı gibi, acıların, sıkıntıların da kalıcılığı yoktur. Bir gün bitecek hepsi, buna gönülden inanmaktan vazgeçmeyin. Hayat bir sınav hepimiz için der ünlü bir şair. Doğru da der. Sınanıyoruz, sadece bu ! Bu yüzden bu hallerdeyiz.. Herkes kendince sınanır. Biri yalanıyla, biri parasıyla, biri sevgisiyle, biri hayatıyla, bazıları da hepsiyle.. Biliyorum çok zor, gerçekten zor.. Hayatı yenmek zor çünkü.. Onun oyunlarına aldırmadan, ya da en az hasarla yola devam etmek, edebilmek çok zor.. Bizler kendi dertlerimizi odak merkezimize koyarız, sevgilerimizi, aşklarımızı koyduğumuz yerin yakınlarına. Sanırız ki tek ben bu haldeyim, sanırız ki bu hallerden kurtulamayacak tek kişi benim.. Öyle değil işte. Bunu kendimizin öğrenmesi zor olduğundan, çevremizdeki insanların hatırlatmasına ara da bir izin vermek gerekir. Dertlerimizin yakınlarında taht kurmuş insanlar bu yüzden vardır, bu yüzden dertlerimiz onların yakınlarında bir yerlerde beslenir. Bazen bu savaşı içinde ki keder kazanır, bazen de yakınındaki sevgiler..

    Sen sadece umuduna izin ver, aksın kalbine, sevgilerine, sevdiklerine izin ver doğsun kalbine...


     

 
     kaç gündür çektiğim işkencenin haddi hesabı yok !!... yeni bir eve taşınmak ne kadar zormuş arkadaş ! önce temizlik faslı, ki en beteri. bizden önce o evde oturan erkek öğrencilere çoook pis sövdüm bol bol. o mutfakta ki o yağ lekelerini bir kez temizlemeyi hiç düşünmediniz mi ? hadi onu geçtim. ocak bir başta buz dolabı bir uçta. oradan oraya nasıl o yağları sıçratmayı başardınız ?? ikinci berbat aşama simsiyah olmuş halıfileks düşünün.haydeee kollara kuvvet. sil babam sil. sonunda bir baktık bizim halılar aslında açık kahveymiş. tabi evde bayram sevinci.. 
   işin zor kısmını atlattık derken hoop eşyaları taşıma faslı geldi. in, çık, kaldır, indir... belim koptu, kolumda, bacağımda derman falan kalmadı. bel fıtığı olursam sırf bu yüzdendir. valiz üstüne valiz.. her gün dolabın karşısına geçip, '' ama giyeceğim hiç bir şeyim yok! '' diye söylenen ben, o valizleri hazırlarken, bir de kendime sövdüm sövüştürdüm. ohh iyi yapmışım.. sonra onları yeni evdeki dolabına yerleştir, yeniden düzen kur falan.. off anlatırken ruhum sıkıldı !!... düşünün bir de yaşadığınızı. yazık bana !!


    gelelim sonuca. son eşyalar yüklendi. sabaha yolcuyum. yarını da az hasarla atlattık mı, oh evim evim güzel evim diye kurulacağım bir köşeye. bulaşıkmış, temizlikmiş beklesin işi ne! günlerce uğraşmanın sonunda bol bol dedikodu, kahveler beni bekler.. ohh hayali bile güzel. bir an önce o işkence dolu saatleri es geçelim, keyif dolu anlaraa koşalım  :)