Bazen direk kendi yaşatır bunları size, bazen de bir insanı, bir nesneyi kullanır. Siz sanırsınız ki ''o'' beni bu hallere düşürdü. Oysa hayatın elinde ki piyondur sadece. Kendini küçük bir çocuk gibi gizleyip, hedef şaşırtır. Saklambaç oynamak kadar basittir kurgusu üstelik. Anlamazsınız, anlayamazsınız... Siz ''o''na yanarsınız, hayat ise bunun keyfini yaşar.. Siz ''o''na söversiniz, isyan edersiniz, hayat ise bundan beslenip, tatlı tatlı son parçalarınızı yudumlar..
     Ama  her sabah doğan güneş, bir gün mutlaka sizin içinde doğacaktır, unutmayın..!! Dünya hali bu. Bir gün mutlaka son bulacaktır sorunlar, bulmak zorunda. Mutlulukların kalıcı olmadığı gibi, acıların, sıkıntıların da kalıcılığı yoktur. Bir gün bitecek hepsi, buna gönülden inanmaktan vazgeçmeyin. Hayat bir sınav hepimiz için der ünlü bir şair. Doğru da der. Sınanıyoruz, sadece bu ! Bu yüzden bu hallerdeyiz.. Herkes kendince sınanır. Biri yalanıyla, biri parasıyla, biri sevgisiyle, biri hayatıyla, bazıları da hepsiyle.. Biliyorum çok zor, gerçekten zor.. Hayatı yenmek zor çünkü.. Onun oyunlarına aldırmadan, ya da en az hasarla yola devam etmek, edebilmek çok zor.. Bizler kendi dertlerimizi odak merkezimize koyarız, sevgilerimizi, aşklarımızı koyduğumuz yerin yakınlarına. Sanırız ki tek ben bu haldeyim, sanırız ki bu hallerden kurtulamayacak tek kişi benim.. Öyle değil işte. Bunu kendimizin öğrenmesi zor olduğundan, çevremizdeki insanların hatırlatmasına ara da bir izin vermek gerekir. Dertlerimizin yakınlarında taht kurmuş insanlar bu yüzden vardır, bu yüzden dertlerimiz onların yakınlarında bir yerlerde beslenir. Bazen bu savaşı içinde ki keder kazanır, bazen de yakınındaki sevgiler.. Sen sadece umuduna izin ver, aksın kalbine, sevgilerine, sevdiklerine izin ver doğsun kalbine...
